Close
Bir asıra eşlik eden Matild Palace, Budapeşte’nin sakinlerine ve ziyaretçilerine görkem, zarafet ve çekici hikayelerle dolu ikonik bir sosyalleşme yeri sağlamaktadır. 20. yüzyıldaki altın çağından günümüze kadar Matild Palace, benzersiz atmosferinde huzur bulmak isteyen herkesin bir araya geldiği bir yer olmuştur.
İki Dünya Savaşı ve bir devrimden sonra 2021’de Budapeşte’de hayranlık uyandıran Luxury Collection Oteli olarak tekrar dünyaya açılan inanılmaz bir yolculuktur.
Matild Palaceı’nın zaman içindeki yolculuğu Belle Époque döneminde başlar, burada olağanüstü bir kadın olan Maria Klotild Saxe-Coburg Majesteleri ve Gotha’nın vizyonu ile, birbirini yansıtan iki muhteşem saray şeklinde hayat bulur, kelimelere ruhunu üflemiş bu yapıtlara Klotild Sarayları da denir. Bu tarihi mücevher, şehrin sosyal merkezi olarak hizmet vermek üzere tasarlanmıştır; insanların toplanıp dönemin ihtişamında şölen yapabilecekleri bir yer olması pahabiçilmezdir.
Düşes’in vizyonu, ünlü mimarlar Kálmán Giergl ve Flóris Korb tarafından hayata geçirilmiş, bu mimarlar yoldan geçen her iki tarafta nefes kesici İngiliz Barok sarayını yaratmayı başarmıştır. Saraylar, şehrin ‘Pest’ tarafına girenleri karşılayan ve onları büyüleyici güzellik ve görkemle selamlayan bir kapı görevi görmektedir.
Ancak sarayları ayıran sadece tasarımları değil aynı zamanda kullanılan öncü teknikler, çekirdek demir yapı gibi, süslenmiş güzel taş işçiliği ile dönemin mimari dehasına bir övgü niteliğindedir. Efsanevi Otis Asansör Şirketi, Macaristan’daki ilk asansör sistemini Matild Palace’na kurmuştur.
Saray, Macar el sanatlarının gerçek bir başyapıtı olarak bilinir; ünlü sanatçılar ve üreticiler yeteneklerini sarayın yaratılmasına ödünç vermişlerdir. Ünlü Macar cam sanatçısı Miksa Róth’un atölyesinde yapılan cam pencereler, Gyula Jungfer tarafından yaratılan demir işleri ve dünya çapında ünlü Pécs merkezli Zsolnay fabrikasından gelen seramik karolar bir araya gelerek bu inanılmaz tarihi parçayı başarmıştır.
Matild Palace Belle Époque döneminin yaratıcılık ve yenilikçiliğine bir övgüdür. Bir zamanların ihtişam ve görkemine kendinizi kaptırabileceğiniz, Macar el sanatlarının ve çığır açan mimarinin mirasının yaşadığı bir yer olarak anılmaya devam etmektedir.
Matild Palace sadece bir bina olmakla kalmayıp, zamanın testinden geçmiş canlı bir kültür ve yaratıcılık merkezi olarak anılmaktadır. Harikulade yapısından, canlı kafelerine,dükkanlarına ve galerilerine kadar Matild Palace nesiller boyunca etkinliğin ve ilhamın merkezi olmuştur.
Efsanevi Belvarosi Kavehaz, saray içinde yer almakta ve Belle Époque döneminde yaratıcılığın bir simgesi olarak bilinmektedir.
Yazarlar, sanatçılar ve düşünürler bu kafeye adeta akın ederek meşhur ‘kafe kültürü’ne katılmışlardır. Burada fikirler ve ilhamlar kahve kadar serbestçe akıp gider.
Bunlardan biride Macaristan’ın en ünlü yazarlarından biri olan Gyula Krúdy’dir, o da en tanınmış eseri olan ve sembolik olarak yeniden tasarlanan Sindbad’ı burada yaratmak için en muazzam ortamı seçmiştir.
Dünya Savaşı’nın yıkımından sonra bile, kahvehane hayatı Matild Palace içinde gelişmeye devam etmiş ve Belvarosi Kavehaz her zamankinden daha hareketli bir döngüye adım atmıştır. Bu ikaonik kafe sadece sanatını icraa etmek isteyen sanatsal seçkinler için değil,, herkes için demokratik bir buluşma noktası haline gelmiştir. Avukatlar, hakimler, askeri subaylar, bilim insanları, satıcılar, memurlar ve işçiler özveri ile karşılanırlar, bu da saraya yayılan canlı enerjiyi artırmaktaydı.
Matild Palace’nin zamanın testinden geçip ziyaretçilerine ilham ve keyif verici olduğunu anlamak aslında çok kolay. Burası yaşamın her kesiminden insanların bir araya gelip yaratıcılıklarının ve toplu bir keyfin tadını çıkardığı yerdir.
Dünya Savaşı’nın ve Budapeşte kuşatmasının yıkımından sonra, umut burada azalmıştı. Fakat yıkıntıların ve harabelerin ortasında, Matild Palace kafesi şeklinde bir ışık hüzmesi parladı. Başkentin halka kapılarını açan ilk iş yeri, Budapeşte halkına direnç ve azim mesajını vermişti.
Bu zor zamanlarda, Matild Palace’ın kafe kapılarını yeniden açması sadece bir iş kararı değildi. Bu, Budapeşte halkı için yeni bir başlangıcın, umut ve yenilenme vaadinin sembolü haline gelmişti. Kafenin kapılarının açılması ile hayat yeniden akmaya başladı ve bir umut ışığı doğdu. Saray, insanların bir araya gelip birbirlerinin arkadaşlığında teselli bulduğu bir etkinlik merkezi haline gelmişti.
Bina savaş sırasında büyük zarar görmüştü, Matild Palace restorasyonu 1950’lerde başladı. Bu, Budapeşte halkının kalıcı ruhunun ikonik bir kanıtıydı. Bugün Matil Palace dimdik ayakta durmakta ve bu şehrin zorlukların üstesinden gelebildiğinin en büyük kanıtı olarak bilinmektedir. Şehrin direnci Matil Palace’nin duvarlarında saklıdır.
Matild Palace uzun zamandır Budapeşte’nin sosyal toplantılar için önde gelen buluşma yeri olarak kabul edilmiştir. Burası yaratıcıların ve entelektüellerin fikir alışverişinde bulunup yeni bağlantılar kurdukları bir yer olarak akıllara kazanır.
Zor zamanlar ile karşı karşıya kaldığında bile, Matild Palace’ın ruhu devam etmiş ve yıllarca süregelen değişikliklerin ardından, 1956’da, Macar Devrimi ile aynı dönemde, eski ihtişamına geri dönmüştür.
Matil Palace bir kez daha, kafe ve etkinlik alanı haline gelmiş, insanların bir arada toplanıp şehrin canlılığını ve güzelliğini paylaşabildiği nadir mekanlardan biri olmuştur.
Matild Palace’nin mirası değeri yıllar içinde gelişmeye, başkalaşmamaya ve çiçek açmaya devam etmiştir. Matild Palace günlük canlı müzikleri ve gösterileri ile yeniden popüler bir eğlence mekanı haline gelmiştir.
1977’de, şehrin eşsiz bir mücevheri olan Matild Palace, tarihi bir hazineye kanıt olarak tescilli bir bina ve UNESCO Dünya Mirası Alanı olarak ilan edilmiştir.
1984 yılında, Matild Palace resmen yeni bir ihtişam ve heyecan çağına girmişti.
Yoğun bir yenileme döneminin ardından, ikonik Belvarosi Kavehaz yeni bir isim olan Lido ile yeniden kapılarını sevenlerine açtı ve büyüleyici etkisiyle yeni bir başlangıç yaptı. Sadece bir kafe olmanın ötesine geçen Matild Palace, gerçekten büyüleyici olan özel eğlence seçenekleri sağladı. Öğle saatlerinde, çingene müziği eşliğinde folklor gösterileri görülmeye değer bir hal almıştı. Öğleden sonra ise kulakların pasını silen canlı caz müziği ile duyuları etkileyen geleneksel bir ortam haline geldi.
Güneş battığında, Lido gece hayatının cazibe merkezi haline gelmişti, büyüleyici bir derecede olan revü gösterileri, popüler şarkıcılar ve grupların hayran bırakan canlı performansları, dansçıları, akrobatlar ve illüzyonistlerle şehrin gözdesi haline gelmişti.
Bu, parıltılı ve ihtişam ile dolu bir zaman dilimiydi, her şeyin ama her şeyin mümkün olduğu olasılıkların sonsuzluğuna uzanan bir dönemdi.
Yeni bir yüzyıla adım atıldığında da Matild Palace değişen zamana uyum sağlamaya ve evrim geçirmeye her zaman devam etti. Lido, önce geceleri aydınlatan müzik performanslarının eşsizliği ile bir disko kulübü olarak yeni şekillere büründü. Daha sonrasında ise lüksün ve şıklığın bir arada olduğu bir kumarhane olarak hizmet verdi.
Ancak Matil Palace’nin en dikkat çekici dönüşümü 2017 yılında gerçekleşti. Büyük bina Matild Palace, Budapeşte’nin Lüks Koleksiyon Oteli kategorisinde olarak muhteşem bir yeniden doğuşa imza atmıştır. İddialı bir restorasyon ve koruma çalışmasına geçilmiştir.
Restorasyon süreci çok titizdi ve binanın tarihi önemi, ihtişamı korunurken, modern olanaklar ve tasarım unsurlarını da entegre edilen bina lüks konaklama sektörünün zirvesine yerleşmeyi başardı. Bunu fazlası ile hakeden Matild Palace, Budapeşte’nin zamansız güzelliğinin ve kaybolmayan ruhunun parlak bir örneği olarak ayakta kalmaktadır. Matild Palace, misafirleri dünyanın dört bir yanından zengin kültürel mirasını benzersiz bir tarz ve eşsiz konfor ile deneyimlemeye davet etmektedir.
Address
Váci utca 36, 1056, Budapest, Hungary
Telephone
+36 1 550 50 00
Email
inquiries@matildpalace.com
